Her Private Life – 그녀의 사생활

Bugün sizlere yine yeni bir dizi ile birlikte geldim!

Son zamanlarda güzel Kore dizileri bulmanın biraz zorlaştığına inanıyorum. Sanki eski senaryolar daha bir güzeldi, daha bir zevk veriyordu, ne dersiniz?

Bu sefer de sizlere tanıtacak olduğum dizi beni yer yer ağlatan, yer yer epeyce güldüren bir dizi oldu. Romantik ve duygusal sahneleri de güzel ve yerinde olmasının yanında ben daha çok güldüm diyebilirim. 🙂

Eğer sizler de K-Pop seviyorsanız, bu diziye bayılacaksınız! 😀

Şimdi gelelim dizinin konusuna.

KONUSU:

Dizi koyu bir fanatik (fangirl) olan Sung Deok-Mi (Park Min-Young) ve bu fangirl’e gönlünü kaptıran ressam ve sanat danışmanı Ryan Gold’un (Kim Jae-Wook) etrafında dönmektedir. Deok-Mi, Cheum isimli bir sanat müzesinde küratör yani sergi düzenleyicisi olarak çalışmaktadır. Aynı zamanda bir idolün büyük bir hayranıdır (ama ne hayran!) ve bir fangirl olduğunu işinden olmamak adına gizlemektedir. İş hayatında tamamen işine odaklanan çalışkan bir işkolik Deok-Mi, özel hayatında ise yine çalışkan ve koyu bir fangirl olarak her türlü aktiviteye katılmaktadır. Bir gün sanat müzesine müdür olarak gelen Ryan Gold, Deok-Mi’nin çifte yaşamını öğrenir ve ondan sonra macera başlar!

OYUNCULAR:

Evvet, oyuncu kadromuzda yine her zamanki gibi Park Min Young var.. 😀 Ben bu kızın dizilerini bir ayrı seviyorum galiba. 🙂 Gerçekten güzel oluyor ama, henüz beğenmediğim bir dizisi olmadı. Bu da en az diğerleri kadar harikaydı, oldukça komik tiplemeleri var Park Min Young’un. Başrolde oynayan bir diğer oyuncu Kim Jae Wook’u ilk defa bir filmde izledim ben fakat epey beğendim, bu oyuncuyu pek fazla tanımıyorum açıkçası. Yani nasıl bir oyuncu, kaç projede oynadı veya ne kadar başarılı bilemiyorum ancak ben oyunculuğunu şahsen beğendim, ayrıca da karizmatik bir adamdı bence. Ben şahsen Park Min young’un enerjisinin en uyumlu olduğu kişinin Park Seo Joon olduğunu düşünüyorum o ayrı ancak Jae Wook’la da güzel bir uyum yakalamışlardı. Diğer oyuncular da çok şekerdi gerçekten, Hyo Jin nam-ı diğer Cindy karakterini canlandıran Kim Bo Ra’dan pek fazla hazzetmedim, üzgünüm fanlar.. Bana biraz kasıntı gibi geldi. Yine de dizinin sonlarına doğru o da daha çekilir bir karaktere büründü. 🙂 Bunların yanında Cha Si An karakteri, aman tanrım.. nasıl şekerdi öyle ya.. 🙂 Gerçekten minnak kardeş rolünü çok güzel oynamış, otur yanaklarını sık denilen cinstendi. 🙂

KİŞİSEL YORUM:

Öncelikle sizi oyalamadan söyleyeyim, ben diziyi BEĞENDİM. Sonu da çoğu Kore dizisinde olduğu gibi saçma bitmemişti, gidişat da güzeldi, hoş zaman geçirebileceğiniz, izlerken eğlenip gülebileceğiniz bir dizi. Park Min Young’un başarısını anlatmama gerek yok zaten. Dizide kullanılan kıyafetler tıpkı Sekreter Kim’de olduğu gibi yine harikaydı.

Bundan sonrasında biraz spoiler olacak, spoiler sevmeyenler okumasın lütfen. 🙂

Arkadaşlar şu konuda anlaşalım ki, bu dizi genç yaşlarından itibaren koyu mu koyu ve takıntılı bir fan olan Deok Mi’nin hikayesini anlatmakta. Yani fangirl olmak ne demektir bilenlerin hiç yabancılık çekmeyeceği, bilmeyenlerin de ‘yok artık, bu kadar da olmaz’ diyebilecekleri bir dizi. Kızımız fanı olduğu grup/kişi için özellikle bir hayran sayfasını yürütüyor ki zaten grubun ilk çıkış yaptığı zamanlardan bu yana sıkı takipçisi olan birisi olduğu için, hayranı olduğu kişi bile “Si An’ın İzinde” lakaplı bu kızı sosyal platformlardan tanıyor. 😀 Onun bile dikkatini çekebilmiş yani, düşünün artık. Bir yerde grupla ilgili bir etkinlik veya konser mi var, hooop kızımız hemen siyah kamuflaj kıyafetlerini ve maskesini özenle yüzüne geçirip, son model fotoğraf makinesiyle ortamda biterek en güzel fotoğrafları çekiyor ve sitesinde yayınlıyor. Grubun ajansından bile daha iyi iş çıkarıyor anlayacağınız. 😀 Dolayısıyla da kızı hem fan kitlesi hem de şarkıcı olan çocuk gayet iyi tanıyor ancak yüzünü bilmiyorlar. Bu da kimliğini özel hayatında nasıl gizlediğinin cevabı. 🙂

Elbette ki kızımız özel hayatında çalıştığı müzede bu hayran kimliğini gizliyor, yoksa kovulacak! Eee kovulmaması gerek çünkü kovulursa onun bir fan olmasını istemeyen annesinden kaçarak kendine sırf Cha Si An’la ilgili heeeeeeer şeyle doldurduğu evinin giderlerini nasıl ödesin, değil mi?! Hahahah ne uzun cümle oldu ama! 😀 Kızın evi komple Cha Si An’la dolu arkadaşlar, KOMPLEEE! Maketleri, yastıkları, oyuncakları, posterleri, konserde hayranlara attığı su şişesi (!)… 😀

Aaah, nasıl bir çılgınlık ama!

Gerçi değişik ama güzel bir hobi yine de bence. 🙂

Tabii bir gün kızımız ne yazık ki kimliğinin ortaya çıkması tehlikesiyle karşı karşıya kalır çünkü bir takım sebeplerden ötürü Cha Si An’ın evinden onun ceketiyle çıkarken hayranların kameralarına yakalanır! Eve nasıl mı girdi? E onu da izleyip görün. O zaman ne yaptı dersiniz? Müzemizin çiçeği burnunda müze müdürüyle sevgili rolü tabii ki! Amaç milletin işkillenmesini engellemek, yani ‘bakın ben fan değilim, aha bu da sevgilim’ diyecek güya. Bakınız o kareler;

Durun durun hemen heyecanlanmayın, burada yalnızca rol yapıyorlar. Kızımızın en yakın fangirl arkadaşı da onların fotoğraflarını çekip medyaya salıyor ki Cha Si An’la sevgili olmadıkları anlaşılsın da hem şarkıcı çocuğumuz bundan olumsuz etkilenmesin hem de fanlar kızımızı parçalamasın! O fanlar nasıl da vahşileşmişti öyle, hatırladıkça içim ürperiyor..!

DİPNOT: Lütfen fangirl/boy olan arkadaşlar, sevdiğiniz sanatçıların da öncelikle birer insan olduğunu ve özel yaşamlarına saygı duymamız gerektiğini unutmayınız… 🙂

Tabii bir süre bu şekilde rol yaparak, sevgili-ymiş gibi takıldıktan sonra birbirlerinden hoşlanmaya başlayan Deuk Mi ve Ryan, birbirlerine bunu bir süre itiraf edemiyorlar ancak merak etmeyin bu dizide öyle entrikalar vs olmadığı için olaylar peş peşe bağlanıyor. Ancak her şey gün yüzüne çıkmadan önce elbette kişilerin birbirinin davranışlarını doğru yorumlayamadığı yanlış anlaşılmalar yaşanıyor. Bu sebeptendir ki kızımız tam Ryan’cığımız duygularını itiraf edecekken, korkaklığından dolayı ‘bu sahte ilişkiyi bitirelimmmmmm‘ diye Yeşilçam moduna bağlıyor. Ryan ŞOK. 😀

Tabii bu yanlış anlaşılmalarda başka başka insanların parmağı da var ama neyse. Yine de gerçek aşk baskın geliyooor ve bam. Sonunda çiftimiz dayanamayıp birbirinin üzerine atlıyor. 😀

Ama çok olgun bir çift rolündeydiler gerçekten. 🙂 Öyle gereksiz kıskançlıklar, çocuksu şeyler yoktu, ben kendi adıma ‘vay beee, ne güzel’ dedim şahsen. Ryan Gold kızımızın bu fangirl’lük olayını öğrense bile bir süre ona çaktırmadan onu takip ediyor kızımızı ve hayatını daha iyi anlayabilmek için ve hiç mi hiç garipsemiyor, onu olduğu gibi kabul ediyor. 🙂 İşte gerçek bir ilişki böyle bir şey…

Kızımız sevgilisini evine bile davet edemiyor, neden mi? Eee her yer Cha Si An’la dolu da ondan! 😀

Bu arada Bangtan’cılar burada mı? Yeeeeeyyyy.! ❤ 😀

Dizide güzel olan bir diğer şey yan karakterlerdi. Evet gülüp eğlendik ettik ancak dizide verilen çok hoş mesajlar da vardı insan hayatı ve olaylara bakış açısı anlamında. Dedim ya, insanı düşündürüp olgunlaştıran bir dizi olduğunu düşünüyorum. 🙂

Özellikle Deuk Mi ve Sun Joo arasındaki arkadaşlık/dostluk çok güzel ve sıkıydı. Hem fangirl olarak hem de özel hayatlarındaki arkadaşlıklarıyla oldukça komik ve şirinlerdi. Hatta o kadar yakınlardı ki, Ryan’cığımız Kore’ye yeni geldiği zamanlar henüz daha kızımızı tanımıyorken, bu ikisinin lezbiyen bir ilişki içerisinde olduklarını zannedip ‘destekliyorum sizi’ filan ayaklarına yatmıştı. 😀 Tabii ne bilsin sonradan o kıza aşık olacağınııııı. 😀

Şunun tipine bakın ama ya, hahaha. 😀

İşte bu da kızımızın delicesine hayranı olduğu meşhur Cha Si An’ımız. 😀 Çok şirin değil mi ama ya? 😀

Dizi, bir Kore dizileri klasiği olarak, çok farklı yerlere bağlanıp, herkesin hayatlarını birbiriyle birleştiriyor bir noktada. 😀 Ancak bilin bakalım kim bunu önceden tahmin etti? Öhöm.

Dolayısıyla Cha Si An’ı sevmeniz için bambaşka sebepler de var. 😀

Ki zaten çok iyi ve tatlış bir kalbe sahip.

Ben arada bir acaba bunu gerçek hayattaki bir karakterden esinlenmiş olabilirler mi diye düşünmeden edemedim ancak sanırım bunu bilemeyeceğiz.. 🙂

Bakın bakın, beyefendinin başlardaki havasına bir bakın hele. 😀

Ben de başta biraz gıcık olmuş, ‘ayyy ne egolu adam‘ diye düşünmüştüm itiraf ediyorum ancak diziyi izlerken aslında hiç öyle biri olmadığını anlıyorsunuz. 🙂

Evveettt, sonuç olarak benim beğendiğim ve eğlenerek izlediğim bir dizi oldu. Sizlere de tavsiye ederim. Ki zaten kötü bir şey olsa emin olun bunu açıkça belirtir, sizlerden de saklamam. Boşuna vakit kaybetmeyin, değil mi ama? 🙂

O halde sizler için şuraya bir fragman da bırakayım ve artık sizlere veda edeyim. 🙂

Bir sonraki dizimizde görüşmek üzere.!

Alın size upuzuuuuun bir fragman. Burada anlattığım hemen her şey var neredeyse. 😀 Dikkatle izleyin, görüşmek üzereeeeee.

Her Private Life – 그녀의 사생활” üzerine 2 yorum

Yorum bırakın